Avustralya'nın o büyük çöllerinde çekilen bitmek bilmeyen araba kovalamacası alışık olduğumuz filmlerden biraz farklı. 30 yıl önce olduğu gibi yönetmen koltuğunda bulunan George Miller filmin post-apokaliptik yapısını devam ettirmiştir.Olur ya bilmeyenler vardır diye açıklamada bulunayım; post-apokaliptik kıyamet sonrası senaryoları için kullanılan bir terimdir.Büyük felaketler sonucu sağ kalan insanların mücadelesi olarak da tanımlayabiliriz.Filmin konusundan bahsedip heyecanınızı kaçırmak istemem ama başta da değindiğim gibi hikaye yapısı olarak bir önceki filmle tamamen paralel gitmektedir.
Oyunculuklardan biraz bahsetmek gerekirse başrol kahramanı olan Max'i Tom Hardy canlandırmaktadır. Kötü olmadan vahşi olan Max karakterini tamamen benimsemiş olduğu görülen Tom Hardy 30 yıl öncesinin Mel Gibson'ınını aratmamıştır. Oyuncular demişken Charlize Theron'un performansının daha önde olduğu bir yapıt diyebiliriz. Film sonlarına doğru feminist bir yapıya bürünmüştür. Alışık olduğumuz diğer aksiyon filmlerinden farklı olarak kadınlar cazibeleriyle değil esas olması gereken şekliyle var olmuşlardır. Sürekli muhtaç durumda olan değil kendi başının çaresine bakabilen bir gruptan bahsediyorum.

Yaratıcı araba kostümlerinin yanı sıra alışık olmadığımız aksiyon sahnelerini de barındıran filmde kadın karakterlerin güçlü duruşu filmi alışıla gelmiş aksiyon filmlerinden birkaç adım öne çıkarıyor. Benim tavsiyem filmi kesinlikle izleyin çıkartabileceğiniz çok mesaj farkına varabileceğiniz birçok detay var.